Turisti kalitemize bağımlı yaptık

TÜRSAB Yurtdışı Temsilcisi Baraner, Avrupa'da seçimlerden kaynaklanan gerginliğin yatıştığını, bu yıl Almanya'dan 4 milyon turist beklediklerini söyledi.

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Yurtdışı Temsilcisi Hüseyin Baraner, 2018 beklentilerine ilişkin değerlendirmede bulundu. Geçen yıl Avrupa'da seçimlerden kaynaklanan gerginliğin büyük ölçüde azaldığını gördüğünü kaydeden Baraner, Dünya'da yer alan haberde şöyle konuştu:

Dünyanın en kuvvetli turizmci ordusuna sahibiz

"Bu sene Almanya pazarında 2017'ye göre ciddi bir artış yaşayacağız. Seyahat acentalarının erken rezervasyonlarında firmalara göre yüzde 12 ile yüzde 70 artış olduğu söyleniyor. Yurt dışı pazarında Türkiye'nin 3 önemli kozu var. Birincisi Türkiye, dünyanın en kuvvetli turizmci ordusuna sahip.

Avrupa'da hangi ülkeye giderseniz gidin, çok aktif Türk turizmciler görürsünüz, özellikle de Almanya'da. Bu ülkede 2 bin Türk kökenli seyahat acentası, 5 bin de Türk kökenli aktif turizmci var. İkincisi Türkiye'deki otellerin yüzde 80'i altyapısı ve işletme modeliyle Avrupa sahillerinde yok.

Türkiye Avrupa gündeminden düştü

İspanya'da, Yunanistan'da, İtalya'da Türkiye'de bulunan tesislerin kalitesinde bir otel yok. Ne geniş bahçe ne mutfak ne çocuk animasyonu ne havuz ne SPA var. Bunlar otelde olmayınca tatilde o mutluluğu yakalayamıyorlar. Üçüncüsü de Türkiye'nin siyasi olarak Avrupa'da gündemden düşmesi"

Bu yıl Almanya pazarında ciddi bir artışın kaydedileceğini belirten Baraner, "Almanya pazarında bu yıl 4 milyon turisti yakalarız. Bir olumsuzluk olmazsa ciddi bir artış olur. Özellikle ağustos ayında Almanların geri döneceğini düşünüyorum. Antalya'yı bu yıl çok iyi bir sonbahar bekliyor. Ekim ve kasım ayları üst segment turistin altın ayları. Bu aylarda ben Avrupa'dan çok ciddi bir turizm hareketi bekliyorum" dedi.

"Büyük tesisler yapılmamalı"

Turizmde artık büyük tahsislerin yapılmaması gerektiğini de ifade eden Baraner, İspanya, İtalya, Avusturya benzeri, büyük tesisler yerine Türk mutfağının ve misafirperverliğinin yaşatıldığı, tarihin, kültürün markalaştırıldığı, 20-50 odalı otantik aile işletmesi tesislerin desteklenmesi gerektiğini kaydetti.