Kriz mi Başaran Ulusoy'dan, Başaran Ulusoy mu krizden çıktı?

M. Nezih Hacıalioğlu-SAB Tour Genel Müdürü

Türsab’da Başaran Ulusoy’un kurduğu mevcut yönetim anlayışına muhalif bir Türsab üyesi olarak booking.com davasıyla ilgili görüşlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Kriz mi Başaran Ulusoy'dan çıktı, Başaran Ulusoy’mu krizden çıktı...

1997 yılından bu yana faaliyet göstermekte olan booking.com  ile ilgili krizi doğuran ve bugünlere getiren "hatalardan"  biri de Başaran Ulusoy ve mevcut yönetimidir. 2007 ve 2009 Türsab Genel Kurullarında muhalif gruplar olarak online pazarlardaki büyümeye ve gelişmelere tüm gücümüzle dikkat çekmek için çırpınırken;  Başaran Ulusoy ve ekibinin kulaklarının üstüne yatıp konunun ehemmiyetini görememeleri bu krizi ortaya çıkarmıştır.

MÜCADELE YÖNTEMİ DE YANLIŞ

10 sene gecikmeyle gelen bu girişimin dava konusu aslen  ‘En iyi fiyat garantisi’ arkasında yatan haksız rekabet konusu olsa da algı Başaran Ulusoy tarafından ‘Vergi kaçağı’ gibi hassas bir konu ekseninde yürütülmektedir. Yaklaşan Türsab seçimleri sebebiyle üyelere hoş görünmek adına yürütülen bu algı yönetimi; kısa vadede acentaların lehine gibi gözükse de uzun vadede Türsab ve üyeleri adına müspet bir sonuç doğurmayacağı gibi menfi sonuçları da beraberinde getirebilir.   

BOOKİNG.COM TÜRSAB'DAN BELGE ALINCA SORUN ÇÖZÜLECEK Mİ?

Aslına bakarsanız booking.com konusu belgesiz seyahat acentacılığı faaliyetidir. Booking.com Türkiye’deki şirketine bir seyahat acentası belgesi alıp bu şirket komisyon faturalarını otellere düzenlerse ve oteller de komisyon ödemelerini bu şirkete yaparlarsa dava konusu ortadan kalkacaktır. Booking.com belge aldıktan sonra tüm sorunlar çözülecek mi? Teknik anlamda evet, ama ya pratikte…Tabii ki hayır.

TÜRSAB'I TURİZMİ BİLENLER YÖNETSEYDİ BU KİRİZ YAŞANMAZDI 

Booking.com otellerden yüksek komisyon almamaktadır. Oteller özellikle küçük oteller booking.com’a yüksek komisyon vermek zorunda bırakılmışlardır. Şayet Türsab’ın başında son 20 yıldır  turizm sektörünü bilen bir başkan ve yönetim kurulu olsaydı; üyelerine gelişen pazar dinamikleri konusunda yol gösterip booking.com gibi küresel oyunculara karşı geliştirilebilecek ortak ve münferit stratejiler geliştirebilirdi. Ayrıca Türsab ile turizm sektörünün diğer paydaşları olan otelci birlikleri ile iletişim kurmasını sağlayabilirdi. Bu iletişim sonucunda da bir uzlaşı mutlaka ortaya çıkardı.

KRİZLE ORTAYA ÇIKANLAR

Bir uzlaşı mekanizması ile kolayca çözülebilecek bir konu maalesef bu durumlara gelmiş ve aşağıdaki sonuçları doğurmuştur:

1-Booking.com markası Başaran Ulusoy ve Türsab Yönetimi sayesinde tüm Türkiye genelinde büyük bir reklam yapmış ve belleklere bu marka adeta kazınmıştır.

2-Online rezervasyon yapan son kullanıcı açısından bir şey değişmemiştir. Şöyle ki son kullanıcılar zaten fiyat araştırması yapıp satın almaya karar verdikleri siteden rezervasyon yaptıkları için mevcut online rezervasyon modüllerinden rezervasyonlarını yapmaya devam etmişlerdir. 

3-Otel birlikleri ile Türsab karşı karşıya gelmiştir ve özellikle küçük ölçekli oteller nezdinde birlik ve birlik üyelerine karşı bir cephe oluşmuştur.

4-‘Tripadvisior’ isimli otel değerlendirme sitesini ve ‘Trivago’ gibi fiyat arama motorunu online rezervasyon sistemi zanneden Türsab Genel Sekreterinin bu sitelerin de kapatılacağını açıklaması kendisinin sektöre ne kadar uzak olduğunun anlaşılmasını sağlamıştır.

5-Başaran Ulusoy’un kendi ofisinin altındaki kaçak acentecilik faaliyetine dahi göz yumduğu konusu gündemdeki yerini koruruken bu konu ile ilgili savunmasında “Ben ofisime 14 senedir gitmiyorum” demesi, muhalefetin eleştirilerinde ne kadar haklı olduğunu, Başaran Ulusoy’un seyahat acenteciliği mesleğinden ne kadar uzak olduğunu ve salt Türsab başkanlığını kendisine meslek edindiğini göstermiştir.

BAŞARAN ULUSOY GÖREVİNİN İDRAKİNDE Mİ?

Bütün bunlara ilaveten 5.4.2017 tarihinde düzenlenen basın toplantısında dikkatimi çeken bir başka hususu da dile getirmek istiyorum. Başaran Ulusoy’a ‘Neden Türsab böylesine bir portala öncülük etmedi?’ diye bir soru sorulduğunda ‘Acentalar varken Türsab'ın işi değil.’ diye bir cevap geldi Başaran Ulusoy'dan. O zaman biz de soruyoruz:

1-O kadar seyahat acentası varken kendi adına 'Birlik Havacılık AŞ'yi kurup hac ve umre acentalarına hac ve umre uçuşlarında uçak koltuğu pazarlamak mı Türsab Başkanının işi?

2-O kadar seyahat acentası varken ve bu acentaların içinde rent a car faaliyeti yapan meslektaşlarımız varken oğluyla birlikte 'Mavi Ay Ltd Sti' kurup Türsab’ın parasıyla bakanlığa tahsis edilen araçları ve BYK araçlarını bu şirket üzerinden kiralamak mı Türsab Başkanı’nın işi?

3-O kadar seyahat acentası varken Türsab Genel Kurulu organizasyonunu ihalesiz bir şekilde Türsab Genel Sekretinin şirketine mi yaptırmak Türsab Başkanı’nın işi?