Kayseri’de kısa şehir turu...

12 saatlik 36 saatlik kent gezileri önerileri ile birlikte değerlendirilmek üzere yol üzerindeki yerleşimlerin 2 saatlik kısa ziyaretlerle de tanınabileceğini yaşadığım Kayseri gezisini paylaşmak istiyorum.

Adil Çulhaoğlu Adil Çulhaoğlu 31/12/2019 23:40
Kayseri’de kısa şehir turu...

Adil Çulhaoğlu

Ankara’dan, Kayseri'ye giden otoyolda Temmuz ayının yakıcı sıcağında karşımıza çıkan yer yer karla kaplı Erciyes Dağı bize şehre yaklaştığımızı hissettirmekle kalmayıp, karlı görüntüsüyle bizi serinletiyordu, adeta. Şehir merkeziyle birlikte Erciyes Dağının karlı görüntüsünü gözümde canlandırıp, fotoğraflamayı tasarlıyorum hemen.

Kenti Yürüyerek Tanımak

Kayseri'nin tarihi tren Garında, Belçika'dan gelen eşim Kenzi’nin kuzeni Muhterem ile buluşuyoruz. “Bir şehir en iyi yürüyerek tanınır”  derler düşüncesinden hareketle, arabayı cadde üzerinde parka bırakıp akşam serinliğinde, yürüyerek şehirde bir gezi yapmaya karar veriyoruz. Şehri iyi tanıyan Muhterem bizi gezdirecek bir bakıma.

İstasyon Caddesi boyunca sıralanan yapılar arasında eskilerin sayısının azlığı dikkatimi çekiyor. Sıra sıra modern çok katlı binalar arasından, Cumhuriyet Meydanına ulaşıyoruz. Geniş meydan, Atatürk Heykeli ile Kurtuluş Savaşımızı simgeleyen rölyefler, kale ile Erciyes Dağının manzarası oldukça etkileyici. Selçuklu Sultanı III. Keyhüsrev zamanında 1267'de Sahip Ata Fahrettin tarafından yaptırılan Sahabiye Medresesi bir tarafta, karşımda kale ve arka planda bütün heybetiyle zirvesi karla kaplı Erciyes Dağı karşımda. Karlı Erciyes ile Kayseri kalesinin etkileyici görüntüsünü kaçırmak istemiyorum. Yoğun bir şekilde akan akşam trafiğinde fotoğraflamaya çalışıyorum, Cumhuriyet meydanını ve çevresini.

Fotoğraf çekerken, bu arada sohbet eden kuzenlerin uzaklaştıklarını fark ediyorum, onlara Kurşunlu Camiinin önünde yetişiyorum. Osmanlı döneminde Hacı Ahmet paşa tarafından Mimar Sinan’a 1074 yılında yaptırılan medrese, hamam, imaret, mektep ve camiden oluşan külliyeden sadece Kurşunlu Camii günümüze ulaşmış. Camiinin cümle kapısı, mihrap ve minberi mermerden yapılma.

Kent Merkezinin Zenginlikleri

Mimar Sinan Parkına giriyoruz. Kültür Yolu haritası, Parkın girişinde dikkatimi çekiyor. Şehir gezisine çıkanları, Kültür Turu, Müze Turu ve Çarşı Turu adı verilen güzergâhların farklı renge boyanmış kaldırımlar takip edilerek müzeler ve kale, medrese, camii gibi tarihi mekânlar ile alışveriş yerlerine nasıl ulaşabileceklerini gösteren bir harita bu. Kayseri, Ağırnas’lı Mimar Sinan’ın heykelinin bulunduğu park, içinde renkli ışık gösterisinin yapıldığı bir havuz ile İstasyon Caddesi Atatürk Caddesi arasında uzanıyor. Selçuklu Hükümdarı I. Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından 1204 yılında yaptırılan Anadolu’nun ilk uygulamalı tıp merkezi hastanenin önündeyiz. Darüşşifa, bimareneyi de barındıran medreseyi hükümdar hastalıktan ölen kız kardeşi Nesibe Hatun adına yaptırmış. Gevher Nesibe Medresesi’nde  Selçuklu dönemi eserlerinin sergilendiği Selçuklu Uygarlığı Müzesi açılmış.

Gevher Nesibe Medresesi’nden ilerleyince Avgunlu Medresesi’ne ulaşıyoruz. Etrafı  iyi düzenlenmiş, çay bahçesi haline getirilmiş, içerisi binlerce kitabın bunabildiği kitapçıların yer aldığı kültür merkezi olmuş. Üniversiteli gençlerin çoğunlukta olduğu bahçede biz de kendimize bir masa bulup, demlik çayımızı ısmarlıyoruz.

Kayseri’nin Tarihi

Tarihte,3.binyılın sonlarından itibaren antik dünyanın ticari ve kültürel merkezi olan Mezopotamya çivi yazılı belgelerine göre Anadolu’nun en eski krallığı Kaniş yakınında yer alıyor Kayseri. M.Ö. IV. bin Kalkolitik, Asur, Hitit, Frig, Roma devri sonuna kadar olan devirlerin izlerini Kaniş- Kültepe ören yerinde izlemek mümkün. Selçuklu komutanı Afşin ile 1067'de Türk hâkimiyetine giren Kayseri’de, özellikle Selçuklu Devleti, Beylikler, Osmanlılar dönemlerine kültür mirası yaşatılıyor.

Antik dönemlerde Mazaka , Romalılar döneminde ise imparator şehri anlamında Kaisareia adını almış; Araplar Kaysariya  adını vermiş, Türkler, Anadolu'yu fethettikten sonra da şehre Kayseriye şeklinde kullanmışlar ve bu ad, Cumhuriyet dönemiyle birlikte  Kayseri şeklini almış.

Ticaret Merkezi

Bundan önceki yazımızda “Antik Dünyanın Ticaret Merkezi, Karum- Kültepe’ye Bir Yolculuk” yapmıştık, aynı yörede ikinci bir ticaret merkezini daha ziyaret etmiş olduk.

Cumhuriyet döneminde, il yapılan Kayseri, ülkemizin ilk uçak fabrikasının kurulması ve demiryolu ağının bağlantı hattına dahil edilmesi, ardından 1953'te Sümer Bez Fabrikası kurulması, 1950'lilerde başlayan sanayi sitesi ile Türkiye'nin ilk büyük sanayi ve ticaret atağının yapıldığı yerlerden biri olmuş.

Önerilebilecek Bir Geziydi

Argunlu Medresesi’nin çevresine yayılan çay bahçesinden havanın kararmaya başlamasıyla, Parkın çıkışına doğru yürüyoruz. Fıskiyeli havuzun renk cümbüşü eşliğinde Parktan çıkıp Atatürk Caddesi üzerinden dönerek turumuzu tamamlarken karanlığa gömülen Erciyes Dağı’na, heybetine bakmadan edemiyorum.

Sivas’a giden batı - doğu, Malatya’dan geçen güneydoğu- batı ve güneyden kuzeye giden antik yolların kesiştiği ticaret merkezi olan Kayseri Anadolu’nun merkezi yerinde ülkemizin ticari hayatında önemini koruduğunu bize yaşattığı canlı atmosfer ile gösteriyordu.

Kayseri, kalesi ve çevresindeki medrese, camii, bedesten arkeoloji ve etnografya müzeleri, Soğanlı ve Kültepe ören yerleri gibi mekânları ile tarihi yaşatırken, gezenler canlı şehir yaşantısının tatlı yorgunluğunu, dinlendirici geniş yeşil parklarda atılabiliyor. Uzun bir kayak sezonuna sahip Karlı Erciyes Dağı’nın etekleri ile Kızılırmak’ın geçtiği vadilere yayılan yaylalarında yazın bunaltıcı sıcağından uzaklaşarak, doğa yürüyüşü yapma, hatta Yumula Baraj Gölü’nde tekne turu ve yüzme imkânını tatilcilere sunan Kayseri’de, herkes kendi tatilini yaratabileceğini düşündüm.


Önemli haberleri kaçırma!

E-posta bültenine abone ol:

Merak etme spam mailler gelmeyecek.