Ankara’da bir Müze....

Anadolu Medeniyetleri Müzesi... Yıllar sonra Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nin yenilenen sergi salonlarını görmek için Ulus’tan Kale’ye doğru yürüyorum.

Adil Çulhaoğlu Adil Çulhaoğlu 31/12/2019 23:40
Ankara’da bir Müze....

Adil Çulhaoğlu

Binbir çeşit yiyeceğin, sebzenin, meyvenin satılmadığı, adeta sergilendiği halin muhteşem dünyasını yaşayarak, dükkanların arasından geçip Çıkrıkçılar yokuşuna vuruyorum kendimi. Seksenli yılların sonunda bir süre  her gün tırmandığım  bu yokuşu, eskisi gibi zinde olarak tırmanamadığımı hissediyorum, Müzenin bahçesine ulaştığımda.

Bahçesinde sergilenen taş eserlerin görkemi tarihe yolculuğa başlatıveriyor hemen. Müzenin kapısından içeri girildiğinde  ilk dikkatimi  çeken değişiklik, Sergi Salonun girişinde önünde kazı alanları ve ören yerlerini gösterir haritanın yerinde olmayışıydı. Bizim eski haritanın yerini, interaktif bir harita almış. Gruplarını haritanın önüne toplayan rehberlerin buluntu yerlerini sırayla anlatışları aklıma geliyor. Vitrinler değişmiş, eser odaklı aydınlanma yapılmış, eserlerle ilgili bilgiler de değişmiş, zenginleşmiş.

Ülkemizdeki çeşitli kazılardan ve müzeye çeşitli yollarla kazandırılan eserler Paleolitik dönemden  Osmanlı dönemine kadar  kronolojik olarak 11 seksiyonda  sergileniyor. Çatalhöyük Evi'nin yenilenmesi yanında, bir demir döküm atölyesi canlandırılmış, Kral Midas'ın Cenaze Merasimi gibi antik dönemlerdeki yaşam kesitler interaktif olarak ekranlara yansıtılmış, eski dükkanlar yeniden yapılarak Urartu dönemi eserlere daha fazla yer kazandırılmış . Göbeklitepe’nin eserlerinden örneklerin sergilenmesi  ayrı bir zenginlik katmış  müzeye. Taş Eserler salonunda Hitit döneminin devasa aslan heykelleri yerli yerinde duruyordu.

Klasik dönem eserlerin sergilendiği salonda, Ankaralı olarak bildiğimiz semtlerden çıkan çeşitli dönemlere ait eserlerin çokluğu  dikkatimi  çekiyor. Kazan, Çayırhan, Çayyolu, Bahçelievler, Ulus vb. diğer yerlerden gelme buluntuların  Ankara'nın zenginliğine işaret ediyor. Harita üzerinde Ankara’nın  ören yerleri ve sit alanlarının bulunduğu yerleri inceliyorum, bir süre.

Buradan bahçeye çıktığımda, bir kafeterya, bir hediyelik eşya dükkanıyla karşılaşıyorum.  Müzeyi tanıtan yayınlar yanında çeşitli yörelere ait rehber kitaplar ile hediyelik eşyalar  da satışa sunulmuş. Müze gezisi sonunda şık modern bir dinlenme alanı oluşturulmuş  ama müze bahçesinin en ilginç köşesi 'Ihlamur Ağacı'nın Altında' çay  içmenin zevkini bilen biri  olarak, müzenin girişindeki ıhlamur ağacının altına doğru yöneliyorum.

 

 

 


Önemli haberleri kaçırma!

E-posta bültenine abone ol:

Merak etme spam mailler gelmeyecek.